Metehan90
Forum Üyesi

1922 İzmir Yangını veya, yabancı kaynaklarda kullanılan terimle, Büyük İzmir Yangını -İzmir geçmişte başka büyük yangınlar da geçirmiş olduğu için bu terimin ne derece yerinde olduğu tartışmaya açıktır-, 13 Eylül 1922 günü Basmane'de başlayan ve dört gün sürerek İzmir şehir merkezini (özellikle o dönemdeki merkezi ve bugünkü İzmir Enternasyonal Fuarı alanını) geniş ölçüde tahrip eden yangın hadisesidir.
forumadasi.com
Gelişmeler ve üzerine yapılan yorumlar
Türk ordusunun 9 Eylül 1922'de İzmir'i yeniden ele geçirmesinin hemen ardından, kritik bir dönemde vuku bulması, tarihi önemi bulunan bazı yapıların ve semtlerin yok olması ile neticelenmiş olması, günümüze dek süregelen karşılıklı suçlamalar ve farklı kaynaklarda yer alan değişik tezler nedeniyle güncelliğini koruyan bir hadisedir.
Özellikle Yunan ve Ermeni kaynaklarında yer alan, şehri Türklerin yaktığına ilişkin savlar, özellikle iki kaynağa dayanmaktadır.
Bunlar;
- Yunan işgali döneminde ABD İzmir Konsolosu bulunan ve şehre Türk ordusunun girmesiyle 13 Eylül 1922 günü İzmir'den ayrılan George Horton'un, emekliye ayrıldıktan sonra 1926'da yayınladığı "Asya'nın belası" (The blight of Asia - Türkleri kastetmektedir
isimli kitap ve
- Ermeni asıllı Amerikalı yazar Margaret Housepian (Hovsepyan) Dobkin'in 1971'de yayınladığı, yazarın ifadesiyle görgü tanıklarının anlatılarına dayalı olan ve yayınlandığı dönemde İngiliz Sunday Times gazetesi tarafından "Yılın Kitabı" seçilmiş bulunan, "İzmir 1922: Bir şehrin yok edilişi" (Smyrna 1922: Destruction of a city) adlı kitabıdır.
Buna karşılık, yangından Türklerin suçlu ve sorumlu olmadığını vurgulayan iki önemli kaynak vardır.
Bunlar;
- İlki dönemin İzmir İtfaiye Şefi Paul Grescowich'in (Sırp asıllı Avusturya vatandaşıdır) resmi raporudur.
- İkincisi de yangın esnasında İzmir'de bulunan Amerikalı mühendis Mark Prentiss'in ABD'ye döndükten sonra yangın nedeniyle Türklerin suçlandığına müşahede etmesi üzerine yayınladığı kapsamlı bir rapor da aynı yönde ilave bilgiler getirmektedir. Prestiss bu raporunu dönemin ABD Türkiye Yüksek Komiseri (büyükelçisi) olan Amiral Mark Lambert Bristol'a, tarihi belge oluşturması amacıyla, göndermiştir ve rapor Kongre Kütüphanesi'nde "Bristol Papers" şeklinde tanımlanan ve tarih araştırmacıları açısından büyük önemi olan 33000 belgenin arasında yer almaktadır.
Türklerin, kendi ülkelerinin en kıymetli şehirlerinden birini (İzmir açısından) nispeten pürüzsüz bir şekilde geri aldıktan dört gün sonra neden yakmak isteyecekleri önemli bir soru işareti oluşturmaktadır. Sonra bilinmektedir ki Yunanlar Balkan Savaşı sonunda 1912 de ellerine geçirdikleri Selanik şehrindeki nüfusun büyük çoğunluğu ve şehrin içindeki binaların çoğu Türklerin elinde bulunmakta idi; fakat 1917'de çıkan (veya çıkartılan) bir büyük yangın şehrin Türk bölgesini neredeyse tamamen yok etmiştir. Demek ki Yunanlar Türkleri Türk şehirlerinin ortasından söküp atmakta deneyimlilerdir.[6] Bu deneyimlerini Yunan ordusu Batı Anadolu'dan çekilmesinde de daha ufak Türk şehirlerinde de uygulamışlardır. Yunan ordusunun Batı Anadolu'da geri çekilirken sebebiyet verdiği yıkıma ve İzmir'de de, Rum ve Ermeni nüfus açısından, limanda onlarca yabancı (İngiliz, Fransız, İtalyan, ABD) savaş gemisinin varlığına dayalı bir uluslararası müdahale beklentisine dikkat çekilebilir.
İzmir Özel Amerikan Koleji'ni günümüzde sürdürdüğü köklü eğitim kurumu kimliğine kavuşturan kişi olarak bilinen ve, Cumhuriyet dönemi de dahil, çok uzun yıllar Türkiye'de kalmış, eğitimci ve siyaset dışı bir kişilik olan Alexander MacLachlan, görgü tanığı sıfatıyla, 25 Eylül 1922 günü İngiliz The Times gazetesinde yayınlanan şu açıklamaları yapmıştır:
"Yunanların Mayıs 1919'da Türkleri katlettiği gibi, Türkler Yunanları katletmediler. Yaptıkları en kötü şey, Yunanların zamanında Türk askerlerini "Zito Venizelos" diye bağırmaya zorlamış olmalarına mukabelen, esir aldıkları Yunan askerlerini "Yaşasın Mustafa Kemal" diye bağırtmak oldu. Türk askerleri şehirde asayişin tam olarak temin edilemediği ilk saatlerde Kolej'i korudular, bir Türk süvarisi başıbozukların eline düşen MacLachlan'ı dayaktan kurtardı. Türklerin kontrol altına almak için bütün çabayı gösterdikleri 3 günlük yangın boyunca Yunan ve Ermeni mahallerinde geniş bir alan tahrip oldu ve iki yüz bin kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı. Yangında Amerikan Kız Koleji de yandı. MacLachlan'ın yangının kökenleri hakkında yaptığı araştırma, Türk üniformaları giymiş Ermeni teröristlerin şehri ateşe verdiği sonucunu ortaya koydu. Teröristler batı ülkelerinin bir müdahalesini sağlamayı denemişlerdi."
Aynı çizgide açıklamalar getiren (İzmir İtfaiye Müdürü Paul Grescovich’in raporu, İzmir’de bulunan Amerikan Yardım Heyetinden Mark O. Prentiss’in Amiral Bristol’e yazdığı rapor ve Yunan tarihçi Lord Kinross'un yangını Ermenilerin çıkardığını kabulü gibi) pek çok başka kaynak mevcuttur. Türk Tarih Kurumu'nun 1922 İzmir Yangını hakkında hazırlamakta olduğu bir kitapta[8] Askeri Vali Kâzım Paşa'nın yürüttüğü soruşturma sonucunda yangını çıkardıkları gerekçesiyle tutuklanan 22 Ermeni'nin yangını çıkardıklarını itiraf ettiklerine ilişkin belgelerin yer alacağı açıklanmıştır.
Tanık yorumları
Yangına tanık olan Ferdinando Stano, “Ermeniler Yunanlılarla birlik çalışıyordu o zaman. E gördüler Türkler başladılar inmeye Eşrefpaşa’dan İzmir’e doğru. Yangına verdiler İzmir’i... ” demiştir.