SÖZLÜ DÖNEM TÜRK EDEBİYATI
KOŞUK
Genellikle kendi başına bütünlüğü olan dört dizeli bentlerden oluşan koşuklar, manilere ve koşmalara kaynak olmuştur.
Türkler islamiyet öncesi belli dönemlerde, "sığır töreni" adı verilen av törenlerinde, "Şölen" adı verilen kurban törenlerinde ziyafetler ve yengi ile biten savaşlar sonunda, tüm boyların erkekleri biraraya gelerek eğlenirdi. Bu eğlencelerde söylenen çoklukla aşk, doğa ve yiğitlik konularını işleyen şiirlere "koşuk" adı verilir.Ayrıca halk edebiyatında en çok kullanılan ve en çok sevilen nazım biçimidir. Halk şiirindeki karşılığı koşmadır. Koşuk örneklerini Kaşgarlı Mahmut'un Divan ü Lugati't-Türk adlı eserinde görmekteyiz.
Koşuk türünün belli başlı özellikleri şunlardır:
Hece vezni ve yarım kafiye ile söylenen şiirlerdir.
Kopuz eşliğinde söylenir.
Yiğitlik, aşk, tabiat konularını işler.
Nazım birimi dörtlüktür.
Bu şiirlerde düz kafiye kullanılır: aaaa, bbba, ccca. (aaab cccb dddb)
Bu şiirlerin İslâm sonrası halk edebiyatındaki adı koşma'dır.
Sığır denilen sürek avlarında söylenen lirik şiirlerdir.
Koşuk Örnekleri
Özgün hali
Öpkem kelip ogradım
Arslanlayu kökredim
Alplar başın togradım
Emdi meni kim tutar
Kanı akıp yoşuldu
Kabı kamug deşildi
Ölüg birle koşuldu
Togmuş küni uş batar
Kaklar kamug kölerdi
Taglar başı ilerdi
Ajun tını yılırdı
Tütü çeçek çerkeşür
Etil suwı aka turur
Kaya tübi kaka turur
Balık telim baka turur
Kölün takı küşerür
Günümüz Türkçesi
Öfkelenip dışarı çıktım
Arslan gibi kükredim
Yiğitler başını doğradım
Şimdi beni kim tutabilir.
Kanı akıp boşandı
Derisi baştan başa deşildi
Ölülerle bir oldu
Doğan güneş işte batıyor
Kuru yerler hep gülerdi
Dağbaşları göründü
Dünyanın soluğu ılındı
Türlü çiçekler sıralandı
İtil suyu akar durur
Kaya dibini oyar durur
Bütün balıklar baka durur
Gölü bile taşırırlar
**********************************
Özgün hali
Yay yarupan ergüzi
Aktı akın munduzı
Toğdu yaruk yılduzı
Tıngla sözüm külgüsüz
Agdı bulut kükreyü
Yağmur tolı sekrüyi
Kalık anı ügriyü
Kança barır belgüsüz
Türlük çeçek yarıldı
Barçın yadım kerildi
Uçmak yeri körüldi
Tumluk yana kelgüsüz
*
Günümüz Türkçesi
Bahar geldi
Kar suları seller gibi aktı
Tan yıldızı da doğdu
Sözümü gülmeden dinle
Bulut gürleyerek yükseldi
Yağmur, dolu yağdı
Rüzgar önüne kattı
nereye gider bilinmez
Rengarenk çiçekler açıldı
İpek yaygılar serildi
Cennet yeri görüldü
Soğuklar artık gelmez
KOŞUK
Genellikle kendi başına bütünlüğü olan dört dizeli bentlerden oluşan koşuklar, manilere ve koşmalara kaynak olmuştur.
Türkler islamiyet öncesi belli dönemlerde, "sığır töreni" adı verilen av törenlerinde, "Şölen" adı verilen kurban törenlerinde ziyafetler ve yengi ile biten savaşlar sonunda, tüm boyların erkekleri biraraya gelerek eğlenirdi. Bu eğlencelerde söylenen çoklukla aşk, doğa ve yiğitlik konularını işleyen şiirlere "koşuk" adı verilir.Ayrıca halk edebiyatında en çok kullanılan ve en çok sevilen nazım biçimidir. Halk şiirindeki karşılığı koşmadır. Koşuk örneklerini Kaşgarlı Mahmut'un Divan ü Lugati't-Türk adlı eserinde görmekteyiz.
Koşuk türünün belli başlı özellikleri şunlardır:
Hece vezni ve yarım kafiye ile söylenen şiirlerdir.
Kopuz eşliğinde söylenir.
Yiğitlik, aşk, tabiat konularını işler.
Nazım birimi dörtlüktür.
Bu şiirlerde düz kafiye kullanılır: aaaa, bbba, ccca. (aaab cccb dddb)
Bu şiirlerin İslâm sonrası halk edebiyatındaki adı koşma'dır.
Sığır denilen sürek avlarında söylenen lirik şiirlerdir.
Koşuk Örnekleri
Özgün hali
Öpkem kelip ogradım
Arslanlayu kökredim
Alplar başın togradım
Emdi meni kim tutar
Kanı akıp yoşuldu
Kabı kamug deşildi
Ölüg birle koşuldu
Togmuş küni uş batar
Kaklar kamug kölerdi
Taglar başı ilerdi
Ajun tını yılırdı
Tütü çeçek çerkeşür
Etil suwı aka turur
Kaya tübi kaka turur
Balık telim baka turur
Kölün takı küşerür
Günümüz Türkçesi
Öfkelenip dışarı çıktım
Arslan gibi kükredim
Yiğitler başını doğradım
Şimdi beni kim tutabilir.
Kanı akıp boşandı
Derisi baştan başa deşildi
Ölülerle bir oldu
Doğan güneş işte batıyor
Kuru yerler hep gülerdi
Dağbaşları göründü
Dünyanın soluğu ılındı
Türlü çiçekler sıralandı
İtil suyu akar durur
Kaya dibini oyar durur
Bütün balıklar baka durur
Gölü bile taşırırlar
**********************************
Özgün hali
Yay yarupan ergüzi
Aktı akın munduzı
Toğdu yaruk yılduzı
Tıngla sözüm külgüsüz
Agdı bulut kükreyü
Yağmur tolı sekrüyi
Kalık anı ügriyü
Kança barır belgüsüz
Türlük çeçek yarıldı
Barçın yadım kerildi
Uçmak yeri körüldi
Tumluk yana kelgüsüz
*
Günümüz Türkçesi
Bahar geldi
Kar suları seller gibi aktı
Tan yıldızı da doğdu
Sözümü gülmeden dinle
Bulut gürleyerek yükseldi
Yağmur, dolu yağdı
Rüzgar önüne kattı
nereye gider bilinmez
Rengarenk çiçekler açıldı
İpek yaygılar serildi
Cennet yeri görüldü
Soğuklar artık gelmez