EMRİ OLUR ..!
Vahşi Hz.Hamza'yı şehit ettiğinde Resulullah (S.A.V) onu şehit edenin Vahşi oldugunu öğrenmişti ve çok hiddetlenmişti, Zaman gececekti Vahşi bir vesile ile Müslüman olacaktı, Artık Vahşi Resullah’ın karşısında ama içinde bir korku içinde bir heyecan, içinde bir sızı…
“Ben geldim ya Resullah Müslümanım artık” diyecekti
Resulullah (S.A.V) çok sevinecek çok mahzun olacaktı, o anda yüzünde bir hüzün Vahşiye bakıyordu Amcasını görüyordu sanki o anı, şehitlik anını..
Sonrasında;
”Benim karşıma cıkmasan” diyecektı “Seni gördükçe amcam gelıyor aklıma cok üzülüyorum”
Emir telakki edecekti Hazreti Vahşi görünmeyecekti. Herkes mescitte, vahşi, sütunlar arkasındadır…
Yaklaşamamak Resulullah'a (S.A.V) metreler mesafesınde olmak ama ona dokunamamak…
Belki olsun diyecekti olsun müslüman oldum ya Ona Ümmet oldum ya, bu da büyük nimetti demiştir elbet..
Sonrasında Resulullah (S.A.V) vefat edecekti…
Mescit öksüz,
Mescit yetim,
Mescit sahipsizdi sanki,
Hazreti Vahşi söz vermişti ya yaklaşamıyordu mescide
Sanki Resullah (S.A.V) hep oradaydı.
Ve bir gündü…
Hazreti Vahşi mescid arkasındadır,
Yine üzgün,
Gözleri yaşlı,
Özlüyordu çünkü
Dokunamamıştı Resullah'a (S.A.V) ya…
Ve o dem bir ses yükseliyordu
Vahşiii…!
Ne bekliyorsun? Mescit seni bekler,
Gir artık mescite,
Sanki zaman durmustu,
Sanki mekan yok olmustu,
Vahşi huzurdaydı..
Sonrasında Yalancı bir peygamber cıkıyordu!
Vahşi onu öldürecekti belliki bu şeref onu Resullaha (S.A.V) yakın kılacaktı..
Ezgi bu satırlar üzerinden esinlenilerek yazılmıs kim dayanabilir ki 10 metre mesafede Resulullaha (S.A.V) dokunamamaya…
Vahşi öyle bir sahabi
Onun da imtihanı öyleymİş…
Hani ezginin sözlerinde diyor ya:
Taş bassın yerime dedi gönlüne..
Emri olur başım gözüm üstüne..
Bakmasın demiş birdaha yüzüme..
Emri olur inansın bu sözüme..
Almasın demiş adımı diline..
Vay ben ölem atsın toprak üstüme..
Vahşi Hz.Hamza'yı şehit ettiğinde Resulullah (S.A.V) onu şehit edenin Vahşi oldugunu öğrenmişti ve çok hiddetlenmişti, Zaman gececekti Vahşi bir vesile ile Müslüman olacaktı, Artık Vahşi Resullah’ın karşısında ama içinde bir korku içinde bir heyecan, içinde bir sızı…
“Ben geldim ya Resullah Müslümanım artık” diyecekti
Resulullah (S.A.V) çok sevinecek çok mahzun olacaktı, o anda yüzünde bir hüzün Vahşiye bakıyordu Amcasını görüyordu sanki o anı, şehitlik anını..
Sonrasında;
”Benim karşıma cıkmasan” diyecektı “Seni gördükçe amcam gelıyor aklıma cok üzülüyorum”
Emir telakki edecekti Hazreti Vahşi görünmeyecekti. Herkes mescitte, vahşi, sütunlar arkasındadır…
Yaklaşamamak Resulullah'a (S.A.V) metreler mesafesınde olmak ama ona dokunamamak…
Belki olsun diyecekti olsun müslüman oldum ya Ona Ümmet oldum ya, bu da büyük nimetti demiştir elbet..
Sonrasında Resulullah (S.A.V) vefat edecekti…
Mescit öksüz,
Mescit yetim,
Mescit sahipsizdi sanki,
Hazreti Vahşi söz vermişti ya yaklaşamıyordu mescide
Sanki Resullah (S.A.V) hep oradaydı.
Ve bir gündü…
Hazreti Vahşi mescid arkasındadır,
Yine üzgün,
Gözleri yaşlı,
Özlüyordu çünkü
Dokunamamıştı Resullah'a (S.A.V) ya…
Ve o dem bir ses yükseliyordu
Vahşiii…!
Ne bekliyorsun? Mescit seni bekler,
Gir artık mescite,
Sanki zaman durmustu,
Sanki mekan yok olmustu,
Vahşi huzurdaydı..
Sonrasında Yalancı bir peygamber cıkıyordu!
Vahşi onu öldürecekti belliki bu şeref onu Resullaha (S.A.V) yakın kılacaktı..
Ezgi bu satırlar üzerinden esinlenilerek yazılmıs kim dayanabilir ki 10 metre mesafede Resulullaha (S.A.V) dokunamamaya…
Vahşi öyle bir sahabi
Onun da imtihanı öyleymİş…
Hani ezginin sözlerinde diyor ya:
Taş bassın yerime dedi gönlüne..
Emri olur başım gözüm üstüne..
Bakmasın demiş birdaha yüzüme..
Emri olur inansın bu sözüme..
Almasın demiş adımı diline..
Vay ben ölem atsın toprak üstüme..